Hasan Kılıç Hocaefendi kimdir? Mahmud Efendi’nin ‘ak pak hoca’ dediği Hasan Kılıç Hoca biyografisi: Of’tan Çarşamba’ya; Mahmud Efendi’nin müridi Hasan Efendi

Cenazede bir konuşma yapan Mahmud Ustaosmaoğlu’nun oğlu Ahmet Ustaosmanoğlu, merhum babasının “Son nefesimi kullanana kadar ben cemaatimin başındayım. Yerime Hasan Efendi’yi cemaatimizin başına bırakıyorum” dediğini açıklamıştı. Yeni Şafak yazarı Ersin Çelik, İsmailağa Cemaati postnişinliğine geçen Hasan Kılıç Hocaefendi’nin biyografisini kaleme aldı.

Geçtiğimiz günlerde vefat eden İsmailağa Cemaati lideri Mahmud Ustaosmanoğlu’nun, Hasan Kılıç Hocaefendi’yi yerine bıraktığı açıklanmıştı. Cenazede bir konuşma yapan Ustaosmaoğlu’nun oğlu Ahmet Ustaosmanoğlu, merhum babasının “Son nefesimi kullanana kadar ben cemaatimin başındayım. Yerime Hasan Efendi’yi cemaatimizin başına bırakıyorum” dediğini açıklamıştı.

Yeni Şafak yazarı Ersin Çelik, İsmailağa Cemaati postnişinliğine geçen Hasan Kılıç Hocaefendi’nin biyografisini kaleme aldı. İşte Ersin Çelik’in “Of’tan Çarşamba’ya; Mahmud Efendi’nin müridi Hasan Efendi” başlıklı yazısı:

Mahmud Efendi Hazretleri, Rabbine uğurlanırken cenazeye akın eden yüz binlerin aklının bir kenarında samimi bir soru vardı. Bundan sonra İsmailağa Cemaati’ne manevi önderliği kim yapacak? Aslında bu soru bir süredir hem dillendiriliyor hem de yanıtı aranıyordu. Bu sorgulama devam ederken zaman zaman çeşitli fitneler de ortaya çıktı. Bazı çekişmeler yaşandı. Ya da böyle bir görüntü ortaya çıktı. Kimse çıkıp ‘vekil benim’ demedi ama bazı isimler dillendirildi, etrafında toplanıldı. Bilinen vekil ise Hasan Kılıç Efendi’ydi. Sadece ilan edilmemişti. Çünkü cemaatin manevi önderi Mahmud Efendi hayattaydı. Oğlu Ahmet Ustaosmanoğlu cenaze namazı kılınmadan hemen önce ve tabutun başında eline mikrofonu alarak babasının kendisinden sonra kimi vekil bıraktığını açıkladı. Mahmud Efendi evlatlarına, ‘benden sonra’ tabirini kullanarak, “Son nefesimi kullanana kadar ben cemaatimin başındayım. Yerime Hasan Efendi’yi cemaatimizin başına bırakıyorum” vasiyetinde bulunmuş. Bu ilan etmenin çok cemaat özelinde çok büyük ve derin bir anlamı var. Daha önce tarihte herhangi bir cemaatin yeni önderi böyle açıklanmış mıydı bilmiyorum.

Of’ta tanışıp yakın arkadaş oldular

Vekil ilan edilen Hasan Efendi (Kılıç) kamuoyunda pek tanınmıyor. Kendisi ve Mahmud Efendi ile bağı üzerine ilk defa burada okuyacağınız bilgiler edindim. Mahmud Efendi’nin kendisini neden vekil tayin ettiğini de anlamış oldum.

Hasan Kılıç Hoca 1929 yılında Trabzon Dernekpazarı’nda dünyaya gelmiş. Hafızlığını küçük yaşta tamamlamış. Daha sonra Of’ta, Van’dan göçüp gelen Çalekli Hacı Dursun Efendi’den Arapça ve İslâmî ilimler eğitimi almış. Mahmud Efendi ile de Of’ta tanışmışlar. Yakın arkadaş olmuşlar. Askere dahi aynı dönemde gitmişler. İki Hocaefendi de resmi olarak 1931 doğumlu. Fakat gerçekte Mahmud Efendi 1927, Hasan Efendi ise 1929 yıllarında doğmuşlar. Nüfusta 1931 doğumlu göründükleri için aynı celp döneminde askere alınmışlar. Mahmud Efendi Bandırma’da, Hasan Efendi ise Bursa’da yapmış vatani görevini. Askerdeyken çok sık mektuplaşmışlar.

İstanbul’a gezmeye geldi, Ali Haydar Efendi ile tanıştı

Mahmud Efendi, Bandırma’dayken Ali Haydar Efendi ile tanışmış. Terhis olunca da daveti üzerine İstanbul’a gelmiş. Hem Ali Haydar Efendi’nin müridi olmuş hem de İsmailağa Camii’nde imamlık görevine başlamış. Bir süre sonra da Bursa’da imamlık görevine başlayan arkadaşı Hasan Kılıç’ı İstanbul’a davet etmiş. Hasan Kılıç Hoca İstanbul’a gezmeye gelmiş. Ali Haydar Efendi ile tanışmış. Bursa’ya geri dönüp hemen naklini istemiş. Altı aylık görev süresi dolunca da 1954 yılında Fatih Atikali’deki Kumrulu Mescid’de göreve başlamış. Emekli olana kadar da bu görevini sürdürmüş.

Dünür oldular

Mahmud Efendi ile Hasan Efendi’nin Of’ta talebelik döneminde başlayan, gençlik ve askerlik yıllarına taşınan arkadaşlıkları, manevi yolda da devam etmiş. Birbirlerine çok güvenmişler. Aralarında tam bir mürit-mürşit ilişkisi oluşmuş. Bu bağ daha sonraki yıllarda akrabalıkla da perçinlenmiş. Hocaefendiler dünür olmuşlar. Hasan Efendi’nin altısı kız, dört erkek on evladı var. Mahmud Efendi’nin de iki oğlu bir de kızı. Mahmud Efendi’nin oğulları Abdullah ve Ahmed, Hasan Efendi’nin kızlarıyla evlenmişler.

Mahmud Efendi, “Ak pak hoca” diye tanıtıyordu

Mahmud Efendi’nin yanında bulunan hocalara hoşlanacakları isimlerle hitap ettiği bilinir. Öğrendim ki Mahmud Efendi, vekili Hasan Efendi’yi de “ak pak Hoca” diye tavsif edermiş. Hasan Kılıç Hocaefendi’nin sakalları bembeyaz. Cemaate yakın bir dostuma sordum, “Şeyhimiz neden ‘ak pak Hoca’ demiştir bilemem. Lakin Hasan Efendi Hocamız sakalları gibi çok temiz, tertemiz bir kişiliktir. Mahmud Efendi Şeyhimiz ne dediyse odur” dedi.

Mahmud Efendi, 2005 yılında rahatsızlanıp Beykoz Çavuşbaşı’na geçince İsmailağa’daki hocalardan on kişilik bir heyet teşekkül ettirir. Heyetin başkanı olarak da Hasan Kılıç Efendi’ydi tayin eder. Bu 10 kişilik heyet cemaatin yurt içi ve yurt dışı hizmetlerini yürütmekte inisiyatif almış ve Cemaatin Fatih Çarşamba’daki ikamesini yürütmüşler.

Hasan Efendi’nin İsmailağa Cemaati’nin yeni önderi olduğunu Mahmud Efendi’nin oğlu cenazede açıkladı. Fakat bu vekil tayin etme yeni bir durum değil. Sadece ilan edilmemişti. Edindiğim bilgiye göre, Mahmud Efendi 2005 yılında Fatih Çarşamba’dan ayrılınca, yakın çevresine ve evlatlarına “Bana bir şey olursa vekilim Hasan Efendi’dir” şeklinde vasiyette bulunmuş. Yani vekil 2005 yılında belirlenmiş.

Hasan Efendi’nin vekilliğinin cenazede ve tabut başında ilan edilmesi çok konuşuldu. Cemaat çevresindekilerle konuştuğum kişiler çok memnunlar. “Biz biliyorduk, bekliyorduk. Ancak özellikle İstanbul dışındaki ihvanlar çok rahatladı” diyorlar. Dahası “Olası bir fitnenin fesadın önüne geçti. Tüm hesapları, kitapları kapattı” deniliyor.

Anladığım kadarıyla Fatih’in Çarşamba semtini önümüzdeki günlerde yeni bir yoğunluk bekliyor.

Etiketler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Close